Almanca modal fiiller (modal verben) esas fiilin anlamında değişiklik yapar. Onlar, yetenek (können), zorunluluk (müssen), izin (dürfen), hoşa gitme (mögen), istek (wollen), dıştan gelen zorunluluk (sollen) durumlarını ifade etmeye yarar.
MODAL VERBEN
dürfen
yapmaya izinli olmak, yapabilmek, edebilmek, cesaret etmek, olabilmek
können
yapabilmek, muktedir olmak, bilmek, anlamak, kabiliyeti olmak, becerebilmek, imkanı olmak
mögen
istemek, sevmek, beğenmek, eğilim duymak, hoşlanmak, arzu etmek, olabilmek
müssen
yapmak zorunda olmak, yapmaya mecbur olmak, yapması gerekmek, -meli / -malı
sollen
yapması istenilmek, gerekmek, icap etmek, -meli / -malı, söylenmek
Almanca Modal Fiiller konusunda dikkat etmeniz gereken en önemli kurallar şunlardır: Sadece sollen’in kökü çekimde değişmez.
1. Cümlede modal fiil bulunduğunda esas fiil mastar olarak cümlenin en sonunda bulunur:
Er muss Klavier spielen. Ich will eine Weltreise machen. Du sollst nach Hause fahren.
Können modal fiili bir istisnadır ve dille ilgili kullanıldığında esas fiil olmadan kullanılabilir. Ich kann Deutsch. Sie kann Englisch. — ‘sprechen’ fiili modalın içinde gizlidir.
2. Modalların kökü “sollen” hariç tüm tekillerde değişir: Ich will Klavier spielen. Ich darf Kaffee trinken.
3. Modallar 1. ve.3. tekil (ich- ve er/es/sie) şahıslarında takı almazlar. Ich will Gitarre lernen. Er kann Spanisch. Sie soll Japanisch lernen.
mögen – möchten
“Mögen” birini veya birşeyi sevdiğini ifade etmek için kullanılır: -Ich mag Tee mit zwei Zucker. /Çayı iki şekerli severim.
“Möchten” birşeyi istediğini nazikçe ifade etmek için kullanılır. (Ich will’den daha nazik bir ifade.)
-Ich möchte Tee mit zwei Zucker. /İki şekerli bir çay istiyorum.
ALMANCA MODAL FİİLLER ŞAHISLARA GÖRE ÇEKİMLERİ
ŞAHISLAR
dürfen
können
mögen
müssen
sollen
wollen
ich
darf
kann
mag
muss
soll
will
du
darfst
kannst
magst
musst
sollst
willst
er/sie/es
darf
kann
mag
muss
soll
will
wir
dürfen
können
mögen
müssen
sollen
wollen
ihr
dürft
könnt
mögt
müsst
sollt
wollt
sie
dürfen
können
mögen
müssen
sollen
wollen
Sie
dürfen
können
mögen
müssen
sollen
wollen
Almanca Modal Fiiller
Können
Können yardımcı fiili “yetenek, olasılık, imkan” gibi durumları belirtirken kullanılır.
Ich kann nicht schwimmen.
Ben yüzemiyorum.
Yukarıdaki cümleye baktığımızda yardımcı fiilimiz “ich” öznesine göre çekimlendi ve özneden sonra geldi. Asıl fiilimiz “schwimmen” ise mastar hali ile cümlenin sonunda yer aldı.
Ich kann gut singen.
İyi şarkı söyleyebilirim.
Kannst du mich vom Bahnhof abholen?
Beni tren garından alabilir misin?
Er kann heute nicht kommen.
O bugün gelemiyor.
Sollen
Modalverb sollen tavsiyede bulunurken kullanılır ve “-meli, -malı” anlamına gelir. Soru sorarken ise bir dilek, istek belirtebilir.
Der Arzt sagte, ich soll mehr Sport treiben.
Daha fazla spor yapmalıyım, doktor söyledi.
Tavsiye
Soll ich dir etwas mitbringen?
Sana bir şey getireyim mi?
Dilek/istek sorma
Du siehst müde aus. Du sollst schlafen.
Yorgun görünüyorsun. Uyumalısın.
Daha fazla örnek cümle için Almanca Sollen ile İlgili Cümleler
Müssen
“Müssen” tarz fiili “-meli, malı” anlamına gelir ve zorunluluk bildirir. Sollen fiili yalnızca bir tavsiye bildirirken “müssen” fiili bunu yapmalısın dediğinde zorunluluk anlamı katar.
Der Schüler muss täglich die Aufgaben machen.
Öğrenci ödevlerini her gün yapmalıdır. (Yapmak zorundadır.)
Du musst zur Arbeit gehen, um Geld zu verdienen.
Para kazanmak için işe gitmek zorundasın.
Dürfen
Dürfen tarz fiili yasak veya izin belirtir.
Hier darf man parken.
Buraya park edilebilir.
Darf ich auf Toilette gehen?
Tuvalete gidebilir miyim?
Du darfst Abends nicht draußen gehen.
Akşamleyin dışarı çıkamazsın.
Mögen – Möchten
Daha önce belirttiğimiz gibi “mögen” beğenmek anlamında bir fiilken “möchten” konjunktiv II çekimidir ve “istemek” anlamındaki tarz fiildir.
Ich möchte ihn zum Kaffe einladen.
Onu kahve içmeye davet etmek istiyorum.
Mein Sohn möchte ein Eis (haben).
Oğlum dondurma istiyor.
Möchtest du Apfelsaft?
Elma suyu istiyor musun?
Wollen
Wollen tarz fiilide möchten gibi istemek anlamındadır fakat aralarındaki fark wollen fiilinin daha sert olmasıdır. Daha baskın bir anlam katar ve möchtene nazaran daha “az” kibardır.
Ich will irgendetwas lernen.
Bir şeyler öğrenmek istiyorum.
Niemand will hier schwimmen.
Kimse burada yüzmek istemiyor.
Alex will seine Freundin heiraten, aber sie will nicht.
Alex kız arkadaşıyla evlenmek istiyor ama o istemiyor.