İngilizce dilinin karmaşıklıklarını anlamak, başlangıçta zorlu olabilir. Ancak, süreci kolaylaştıran önemli bir unsur, İngilizce düzensiz fiiller listesini öğrenmektir. İngilizce düzensiz fiiller listesi, dil öğrenimindeki temel taşlardan biridir ve dilbilgisinin temel yapılarından birini oluşturur.
Bu liste, İngilizce dilindeki düzensiz fiilleri kapsar ve öğrenenlere dilbilgisi kurallarını daha iyi kavramalarına yardımcı olur. İngilizce düzensiz fiiller listesi, fiillerin düzensiz şekillerini ve geçmiş zaman ve past participle (geçmiş zaman ortacı) formlarını içerir. Bu, dilbilgisi kurallarını anlamanıza ve İngilizce cümlelerin yapısını oluşturmanıza yardımcı olur.
Bu liste, başlangıç seviyesinden ileri seviyeye kadar tüm dil öğrencileri için önemlidir. Temel İngilizce öğrenenler için, fiillerin düzensiz biçimlerini öğrenmek, temel cümle yapılarını kurmalarına ve iletişim kurmalarına yardımcı olur. Daha ileri seviyede olanlar için, bu liste, daha karmaşık cümle yapılarını anlamalarına ve dil becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur.
İngilizce düzensiz fiiller listesi, dil öğreniminde önemli bir araçtır ve bu listenin etkili bir şekilde kullanılması, dilbilgisinin sağlam temeller üzerine kurulmasına yardımcı olur. Dil öğreniminde ilerlemek ve dil becerilerini geliştirmek isteyen herkes için, bu liste vazgeçilmez bir kaynaktır. İngilizce düzensiz fiiller listesi, dilbilgisini anlamanıza, dil becerilerinizi geliştirmenize ve İngilizce ile daha güvenli iletişim kurmanıza yardımcı olacak bir rehberdir.
İngilizce Düzensiz Fiiller Listesi Tabloları
V1 – Base Form | V2 – Past Simple | V3 – Past Participle | Türkçe Karşılığı |
arise | arose | arisen | doğmak (güneş) |
awake | awoke | awoken | uyandırmak |
be | was, were | been | olmak |
bear | bore | born | taşımak |
beat | beat | beaten | vurmak |
become | became | become | olmak |
begin | began | begun | başlamak |
bend | bent | bent | bükmek |
bend | bent | bent | eğmek, bükmek |
bet | bet | bet | bahse girmek |
bid | bid | bid | emretmek |
bite | bit | bitten | ısırmak |
bleed | bled | bled | kanamak |
blow | blew | blown | esmek |
break | broke | broken | kırmak |
breed | bred | bred | beslemek, doyurmak |
bring | brought | brought | getirmek |
broadcast | broadcast | broadcast | yayımlamak |
build | built | built | inşa etmek |
burn | burnt | burnt | yakmak, yanmak |
burst | burst | burst | patlamak |
buy | bought | bought | satın almak |
catch | caught | caught | yakalamak |
choose | chose | chosen | seçmek |
cling | clung | clung | yapışmak |
come | came | come | gelmek |
cost | cost | cost | mal olmak (masraf) |
creep | crept | crept | emeklemek, sürünmek |
cut | cut | cut | kesmek |
deal | dealt | dealt | anlaşmak |
dig | dug | dug | kazmak |
do | did | done | yapmak |
draw | drew | drawn | çizmek |
dream | dreamt | dreamt | rüya görmek, hayal kurmak |
drink | drank | drunk | içmek |
drive | drove | driven | sürmek |
eat | ate | eaten | yemek |
fall | fell | fallen | düşmek |
feed | fed | fed | beslemek |
feel | felt | felt | hissetmek |
fight | fought | fought | dövüşmek |
find | found | found | bulmak |
flee | fled | fled | firar etmek |
fly | flew | flown | uçmak |
forbid | forbade | forbidden | yasaklamak |
forget | forgot | forgotten | unutmak |
forgive | forgave | forgiven | affetmek |
forsake | forsook | forsaken | vazgeçmek |
freeze | froze | frozen | donmak, dondurmak |
get | got | got, gotten | almak |
give | gave | given | vermek |
go | went | gone | gitmek |
grow | grew | grown | büyümek, yetiştirmek |
hang | hung | hung | asmak |
have | had | had | sahip olmak |
hear | heard | heard | işitmek |
hide | hid | hidden | saklamak |
hit | hit | hit | vurmak |
hold | held | held | tutmak |
hurt | hurt | hurt | incitmek, acıtmak |
keep | kept | kept | tutmak |
kneel | knelt | knelt | diz çökmek |
know | knew | known | bilmek |
lay | laid | laid | uzanmak, yatmak |
lead | led | led | önderlik etmek |
lean | leant | leant | eğilmek |
leap | leapt | leapt | atlamak, zıplamak |
learn | learnt | learnt | öğrenmek |
leave | left | left | terk etmek |
lend | lent | lent | ödünç vermek |
let | let | let | izin almak |
lie | lay | lain | yalan |
light | lit | lit | tutuşturmak |
lose | lost | lost | kaybetmek |
make | made | made | yapmak |
mean | meant | meant | anlamına gelmek |
meet | met | met | görüşmek, buluşmak |
mow | mowed | mowed | biçmek |
pay | paid | paid | ödemek |
put | put | put | koymak |
read | read | read | okumak |
ride | rode | ridden | binmek |
ring | rang | rung | zil çalmak |
rise | rose | risen | yükselmek |
run | ran | run | koşmak |
saw | sawed | sawn | testere ile kesmek |
say | said | said | söylemek |
see | saw | seen | görmek |
sell | sold | sold | satmak |
send | sent | sent | göndermek |
set | set | set | yerleştirmek |
sew | sewed | sewn | dikmek |
shake | shook | shaken | sarsmak |
shave | shaved | shaved | traş olmak |
shine | shone | shone | parlamak |
shoot | shot | shot | ateş etmek |
show | showed | shown | göstermek |
shrink | shrank | shrunk | çekmek |
shut | shut | shut | kapatmak |
sing | sang | sung | şarkı söylemek |
sink | sank | sunk | batmak |
sit | sat | sat | oturmak |
sleep | slept | slept | uyumak |
slide | slid | slid | kaymak |
sling | slung | slung | fırlatmak |
slit | slit | slit | yarmak |
smell | smelt | smelt | koklamak, kokmak |
sow | sowed | sown | tohum ekmek |
speak | spoke | spoken | konuşmak |
spell | spelt | spelt | hecelemek |
spend | spent | spent | harcamak |
spread | spread | spread | serpmek |
spring | sprang | sprung | fışkırmak |
stand | stood | stood | ayakta durmak |
steal | stole | stolen | çalmak |
stick | stuck | stuck | yapıştırmak |
sting | stung | stung | sokmak (arı sokması) |
strike | struck | struck | grev yapmak |
swear | swore | sworn | yemin etmek |
sweep | swept | swept | süpürmek |
swim | swam | swum | yüzmek |
swing | swung | swung | sallamak |
take | took | taken | almak |
teach | taught | taught | öğretmek |
tear | tore | torn | yırtmak |
tell | told | told | anlatmak |
think | thought | thought | düşünmek |
throw | threw | thrown | atmak |
understand | understood | understood | anlamak |
undertake | undertook | undertaken | sorumlu olmak |
wake | woke | woken | uyanmak |
wear | wore | worn | giymek |
weave | wove | woven | dokumak |
weep | wept | wept | sessiz ağlamak |
wet | wet | wet | ıslatmak |
win | won | won | kazanmak |
wind | wound | wound | esmek |
write | wrote | written | yazmak |
İngilizce düzensiz fiiller listesi, dil öğrenimindeki önemli bir araçtır ve dilbilgisinin temel taşlarından birini oluşturur. Bu liste, İngilizce dilinin özünü anlamak ve dil becerilerini geliştirmek için vazgeçilmezdir. İngilizce Düzensiz Fiiller Listesi, öğrencilere fiillerin düzensiz biçimlerini ve kullanımlarını öğretir, böylece dilbilgisi kurallarını daha iyi kavramalarına yardımcı olur.
Bu liste, dil öğrenenlerin dil becerilerini geliştirmelerine ve İngilizce ile daha güvenli iletişim kurmalarına olanak tanır. İngilizce düzensiz fiiller listesi, başlangıç seviyesinden ileri seviyeye kadar tüm öğrencilere hitap eder ve dilbilgisini anlamanın yanı sıra dil becerilerini pratik yapma fırsatı sunar.
Sonuç olarak, İngilizce düzensiz fiiller listesi, dil öğrenimindeki temel bir kaynaktır ve dilbilgisini anlamanıza, dil becerilerinizi geliştirmenize ve İngilizce ile daha etkili iletişim kurmanıza yardımcı olur. Bu liste, dil öğrenme sürecinizdeki en değerli araçlardan biridir ve etkili bir şekilde kullanıldığında, dil becerilerinizi hızla ilerletebilir ve daha güçlü bir dilbilgisine sahip olabilirsiniz. İngilizce düzensiz fiiller listesi, dil öğrenimindeki yoldaşınız ve rehberinizdir.