Almanca Renkler ve Okunuşları: Renkler günlük yaşamımızda çok sıklıkla kullandığımız kelime gruplarından biridir. Dolayısıyla Almancaya yeni başlayanlardan en ileri seviyede kullananlara kadar herkes renkleri biliyor olmalıdır. Almanca’da renkleri öğrenmek son derece kolaydır. Renkler isim ya da çoğunlukla sıfat olarak kullanıldıkları için herhangi bir tanımlama (artikel) almazlar.
Almanca, dil ailesi bakımından İngilizcenin yakın bir akrabası olduğundan, çoğu Almanca kelime, yazım ve telaffuz bakımından İngilizce karşılıklarına çok benzemektedir. Bu durum, renkleri hatırlamak için fazla bir iş yapmanız gerekmeyeceği anlamına gelir. O halde, Almancada renkler nasıl okunur, nasıl telaffuz edilir gibi soruların yanıtlarını alabilceğiniz yazımızın detaylarına geçebiliriz.
Almanca Renkler Konu Anlatımı
“Renk” kelimesinin kendisi dişil isimdir ve Farbe olarak tercüme edilir. Bir rengi hatırlamadığınız zaman, hatırlamaya çalışırken sıkışırsanız, birisine “Welche Farbe ist das?” diye sorabilirsiniz. Bu cümlenin anlamı şudur: “Bu ne renk?” Farbe kelimesi ayrıca farbenfroh (“renkli”), farblos (“renksiz”), farbenblind (“renk körü”) gibi kelimelerde de görülür ve Farbfernseher (renkli televizyon) gibi bileşik isimlerde de bir ön ek ( Farb- ) olarak kullanılabilir.
İlk olarak, sıfat olarak kullanıldığında Almanca renklerin normal sıfatlarla aynı kuralları izlediğini unutmayalım. Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, renklerin isim ile cinsiyet ve durum bakımından uyuşması gerektiğidir. İstisna olarak, rosa ya da lila gibi -a ile biten renkler verilebilir. Bu kelimeler herhangi bir özel son almaz. Bazı durumlarda, Almanca renk sözcükleri isim işlevi görebilir. Bu durum, tüm Almanca isimler gibi büyük harfle yazılması gerektiği anlamına gelir; Örnek: “das Blau des Himmels” (gökyüzünün mavisi) gibi…
Almanca Renkler ve Türkçeleri
Almanca’daki renk isimleri aynı zamanda bir şeyleri tanımlamanıza yardımcı olacak önemli sıfatlardır. Almanca’daki en önemli ve temel renkler şunlardır:
Sayı | Almanca Renk İsimleri | Türkçeleri |
---|---|---|
1 | Rot | Kırmızı |
2 | Blau | Mavi |
3 | Gelb | Sarı |
4 | Grün | Yeşil |
5 | Schwarz | Siyah |
6 | Weiß | Beyaz |
7 | Grau | Gri |
8 | Braun | Kahverengi |
9 | Orange | Turuncu |
10 | Rosa | Pembe |
11 | Lila | Mor |
12 | Beige | Bej |
13 | Türkis | Turkuaz |
14 | Hellblau | Açık mavi |
15 | Dunkelblau | Koyu mavi |
16 | Gold | Altın rengi |
17 | Silber | Gümüş rengi |
18 | Bronze | Bronz rengi |
19 | Kupfer | Bakır rengi |
20 | Khaki | Haki |
Açık ve koyu renkler İngilizce’ye benzer şekilde ekleyerek bireysel renklerin daha açık ve koyu tonlarını adlandırabilirsiniz. Temel fark, Almancada iki kelimeyi birleştirmek için elbette bir araya getirmenizdir. Açık mavi bu nedenle “hellblau” olur ve koyu kırmızı “dunkelrot” olur. Yani açık bir renkten bahsedecekseniz rengin başına “Hell”, koyu bir renkten bahsedecekseniz rengin başına “Dunkel” getirmeniz yeterlidir.
Diğer Almanca Renkler
Hellrot – Açık Kırmızı
Dunkelblau – Koyu Mavi
Renkler ile ilgili örnek cümlelere göz atalım;
Wir haben ein rotes Auto – Kırmızı bir arabamız var.
Der Lippenstift, den ich gekauft habe, ist rosa – Aldığım ruj pembe.
ie hat schöne blaue Augen – Güzel mavi gözleri var.
Der Grass ist grün – Çimen yeşildir.
Das gelbe Kleid is teuer – Sarı elbise pahalıdır.
Orange ist mein Lieblingsfarbe – Turuncu en sevdiğim renktir.
Tabii ki, muhtemelen bu dünyadaki her dilde olduğu gibi, birçok renk nüansı var. Gerçekten de, onları günlük dilde kullanıyorsunuz!
Rötlich – Kırmızımsı
Gelblich – Sarımsı
Grünlich – Yeşilimsi
Blaulich – mavimsi
Schwarzlich – Siyahımsı
Weißlich – Beyazımsı
Ultramarinblau- lacivert
Himmelblau – Gökyüzü mavi
Apfelgrün – elma yeşili
Laubgrun – Yaprak yeşili
Blutrot – Kan kırmızısı
Almanca’da renklerin nüanslarını, özellikle iki renk arasındaki tonları tanımlayan nüansları ifade etmek için, ilk rengin adını kullanır. Dolayısıyla, Almancada renklerin nasıl oluştuğunun oldukça açıktır. Tarif etmek istediğiniz rengin adına “- lich” sonunu eklemeniz yeterlidir. Dilbilgisi açısından konuşursak, buna “elision” denir. Yani bir şeyi tanımlamaktır. Yaygın olarak kullanılır ve standart bir ada sahiptir. Dolayısıyla yukarıdaki tabloda gördüğünüz gibi ifadeler sadece renkten biraz daha fazlasını iletebilir.
Almanca Renkler Okunuşları
Yazılışı | Okunuşu | Türkçe Anlamı |
Rot | rot | Kırmızı |
Weiß | vays | Beyaz |
Blau | blau | Mavi |
Gelb | gelp | Sarı |
Orange | oranj | Turuncu |
Rosa | rosa | Pembe |
Lila | lila | Mor |
Braun | braun | Kahverengi |
Dunkelblau | dunkelblau | Lacivert |
Violett | violet | Eflatun |
Beige | bej | Bej |
Grau | grau | Gri |
Grün | grün | Yeşil |
Farbe | farbe | Renk |
Scwarz | shvarts | Siyah |
Silber | silber | Gümüş |
Almanca Renkler Örnek Cümleler
- Der Frühling kommt und das Gras beginnt wieder grün zu werden, nachdem es den ganzen Winter über braun und kahl war. – İlkbahar geliyor ve çimler yeniden yeşil olmaya başlıyor, zira tüm kış boyunca kahverengi ve çıplaktılar.
- An einem klaren Tag kann man den blauen Himmel sehen, der wie ein riesiges blaues Tuch über uns liegt. – Açık bir günde, üzerimizde devasa mavi bir örtü gibi duran mavi gökyüzünü görebiliriz.
- Der Herbst ist die Jahreszeit, in der die Blätter der Bäume gelb, orange und rot werden, bevor sie schließlich abfallen. – Sonbahar mevsimi, yaprakların sarı, turuncu ve kırmızıya dönerek sonunda düşmeden önceki zamanıdır.
- Wenn die Sonne scheint, sieht man die gelbe Farbe der Sonnenblumen, die sich sanft im Wind bewegen. – Güneş parladığında, hafif rüzgarla savrulan ayçiçeğinin sarı rengini görürsünüz.
- In den frühen Morgenstunden kann man oft weiße Wolken am Himmel sehen, die aussehen wie flauschige Wattebäusche. – Erken saatlerde sıklıkla beyaz bulutlar gözükür, yumuşacık pamuklu toplar gibi görünürler.
- Die rote Rose gilt als Symbol der Liebe und wird oft als Geschenk gegeben, um Zuneigung auszudrücken. – Kırmızı gül, aşkın sembolü olarak kabul edilir ve sevgiyi ifade etmek için sıkça hediye olarak verilir.
- Wenn es schneit, bedeckt eine weiße Decke aus Schnee die Straßen und Bäume, und alles sieht friedlich und still aus. – Kar yağdığında, beyaz bir kar örtüsü sokakları ve ağaçları kaplar, her şey barışçıl ve sessiz görünür.
- Der Herbst ist nicht nur die Zeit der gelben Blätter, sondern auch die Zeit der orangefarbenen Kürbisse und des braunen Laubes auf dem Boden. – Sonbahar sadece sarı yaprakların değil, portakal rengi kabakların ve yerdeki kahverengi yaprakların da vaktidir.
- Die Farbe Grün symbolisiert oft Natur, Leben und Wachstum, daher findet man sie häufig in Logos von Umweltorganisationen. – Yeşil renk sıklıkla doğayı, hayatı ve büyümeyi sembolize eder, bu nedenle çevre örgütlerinin logolarında sıkça görülür.
- Das Gold glänzt wie die Sonne und hat einen warmen Ton, der es zu einem beliebten Material für Schmuck und Dekoration macht. – Altın, güneş gibi parlar ve sıcak bir tonu vardır, bu nedenle takı ve dekorasyon malzemesi olarak popülerdir.
Almanca Renkler konusuna son verirken en az Almanca renkler konusu kadar önemli bir diğer önemli konu olan Almanca Sayılar isimli yazımız da ilginizi çekebilir. Okumanızı öneririz.
İlginizi Çekebilir
2. Almanca Kazalar İle İlgili Kelimeler