Simple Present Tense: Simple Present Tense (İngilizce Geniş Zaman)Türkçe’deki geniş zamanın karşılığıdır ve çok yaygın olarak kullanılır. Bu zamanın kullanımıyla ilgili aşağıdaki tabloyu inceleyiniz.
(“He,she ve it” üçüncü tekil şahıs oldukları için olumlu cümlede görüldüğü gibi fiilin sonuna “s” takısı gelmiştir. Ama olumsuz ve soru cümlelerinde yardımcı fiil kullanıldığı için “s” kullanılmamıştır.)
AFFIRMATIVE (OLUMLU) | NEGATIVE (OLUMSUZ) | INTERROGATIVE (SORU) |
I sleep (Uyurum) | I don’t sleep (Uyumam) | Do I sleep? (Uyur muyum?) |
You sleep (Uyursun) | You don’t sleep (Uyumazsın) | Do you sleep? (Uyur musun?) |
He/she/it sleeps (O uyur) | He/she/it doesn’t sleep (O uyumaz) | Does he/she/it sleep (O uyur mu?) |
We sleep (Uyuruz) | We don’t sleep (Uyumayız) | Do we sleep? (Uyur muyuz?) |
You sleep (Uyursunuz) | You don’t sleep (Uyumazsınız) | Do you sleep? (Uyur musunuz) |
They sleep (Uyurlar) | They don’t sleep (Uyumazlar) | Do they sleep? (Uyurlar mı?) |
Simple Present Tense Cümle Yapısı
► Simple Present Tense/Geniş zamanın olumlu şekli özneden sonra fiilin mastar hali getirilerek yapılır.
– I work in a school. (Ben bir okulda çalışırım.)
– You live in New York. (Sen New York’ta yaşarsın.)
Ancak üçüncü tekil şahıslarda (he,she,it) olumlu cümlelerde fiilin sonuna “s” takısı gelir.
– She works in a bank. (O bir bankada çalışır.)
– He lives in Paris. (O Paris’te yaşar.)
Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta vardır. “Bizim arkadaşımız Londra’da yaşar.” cümlesini kurmak istersek;
Our friend lives in London. (Bizim arkadaşımız Londra’da yaşar.)
dememiz gerekir. Buradaki “bizim” çoğul gibi algılanarak fiilin sonuna -s getirilmezse yanlış olur. Çünkü, asıl kelime, yani işi yapan özne, “biz” değil, “bizim arkadaşımız”dır. Yani tek bir kişidir.
DİKKAT: Olumsuz ve soru cümlelerinde does veya doesn’t kullanıldığı için fiilin sonuna “s” takısı gelmez.
► Simple Present Tense/Geniş zamanın soru şekli, öznenin 3. tekil şahıs veya diğerleri olması durumuna bağlı olarak, cümlenin başına do veya does getirilerek yapılır. Yani olumlu cümleyi aynen alıp, başına do veya does getirdiğimizde cümle soru olur.
– I go to school. (Ben okula giderim.) – olumlu cümle
– Do I go to school? (Ben okula gider miyim?) –soru cümlesi
– You go to school. (Sen okula gidersin.) – olumlu cümle
– Do you go to school? (Sen okula gider misin?) – soru cümlesi
Tekil şahıslarda cümlenin başına “do” yerine “does” getirilir ve olumlu cümlede fiilin sonuna getirilen -s takısı kaldırılır.
– He goes to school. (O, okula gider.) – olumlu cümle
– Does he go to school? (O, okula gider mi?) – soru cümlesi
– He writes an e-mail. (O e-mail yazar.) – olumlu cümle
– Does he write an email? (O, e-mail yazar mı?) – soru cümlesi
► Simple Present Tense/Geniş zamanın olumsuz şekli yine öznenin 3. tekil şahıs veya diğerleri olmasına bağlı olarak özneden “don’t” veya “doesn’t” getirilerek yapılır. 3. tekil şahıslarda “doesn”t” getirildiğinde fiilin sonundaki -s takısı yine kalkar.
– I like ice-cream. (Dondurma severim.) – olumlu cümle
– I don’t like ice-cream. (Dondurma sevmem.) – olumsuz cümle
– She plays tennis. (O tennis oynar.) – olumlu cümle
– She doesn’t play tennis. (O tenis oynamaz.) – olumsuz cümle
-S TAKISI İÇİN HATIRLATICI SENARYO
Geniş zamanda üçüncü tekil şahıslarda fiilin sonuna -s takısı eklenmesi, soru ve olumsuz cümlelerde ise fiilin sonundaki -s takısının kaldırılması genelde zor öğrenilen bir konudur. Akılda tutmak ve unutmamak için şöyle bir senaryo düşünülebilir.
Simple Present Tense yapısını büyük bir şirket olarak düşünün. does ve doesn’t yardımcı fiillerini şirketin patronları olarak, -s takısını da bu şirketin sekreteri olduğunu hayal edin. Şirkette herşey olumluyken, yani cümle olumlu olduğunda bütün işlere sekreter (-s) bakar. Fakat herhangi bir olumsuz durum veya sorun olduğunda patronlar (does, doesn’t) gelir ve doğal olarak sekreter (-s) aradan çekilir.
Simple Present Tense Use Kullanımı
► USE 1 Repeated Actions (Tekrarlanan eylemler)
Use the Simple Present Tense to express the idea that an action is repeated or usual. The action can be a habit, a hobby, a daily event, a scheduled event or something that often happens.
(Simple Present Tense bir eylemin sürekli tekrarlandığı veya alışılagelmiş olduğu fikrini verir. Bu eylem bir alışkanlık, hobi, günlük bir olay, planlanmış bir olay veya sık sık tekrar eden bir olay olabilir.)
Simple Present Tense Örnekler:
– I play tennis. (Tenis oynarım)
– She does not play tennis. (O teniz oynamaz.)
– The train leaves every morning at 8 am. (Tren her sabah saat 8’de hareket eder.)
– The train does not leave at 9am. (Tren saat 9’da hareket etmez.)
– She always forgets her purse. (O hep cüzdanını unutur.)
– He never forgets his wallet. (O hiç cüzdanını unutmaz.)
– Every twelve months, the Earth circles the sun. (Her oniki ayda bir dünya güneşin etrafında bir tur atar.)
– The sun does not circle the Earth. (Güneş dünyanın çevresinde dönmez.)
► USE 2 Facts or Generalizations (Gerçekler veya genellemeler)
The Simple Present can also indicate the speaker believes that a fact was true before, is true now, and will be true in the future. It is not important if the speaker is correct about the fact. It is also used to make generalizations about people or things.
(Geçmişte, bugün ve gelecekte konuşan kişinin açısından doğruluğunu hiç kaybetmeyen şeyler için kullanılır. Aynı zamanda insanlar veya diğer şeylerle ilgili genelleme yaparken bu zaman kullanılır.)
Örnekler:
– Cats like milk. (Kediler sütü sever.)
– Birds do not like milk. (Kuşlar süt sevmez.)
– California is in America. (Kaliforniya Amerika’dadır.)
– California is not in the United Kingdom. (Kaliforniya İngiltere’de değildir.)
– Windows are made of glass. (Pencereler camdan yapılır.)
– Windows are not made of wood. (Pencereler tahtadan yapılmaz.)
Time expressions in Simple Present Tense
(GENİŞ ZAMANDA ZAMAN BELİRTEN KELİMELER)
Time expressions zaman belirten ifadelerdir ve İngilizce’de her zaman için farklı ifadeler kullanılır. Özellikle sınavlarda cümlenin hangi tense olduğunu anlamak için time expression’ların bilinmesi çok önemlidir.
Geniş zamanla en çok kullanılan zaman ifadeleri “adverbs of frequency” (sıklık zarfları) dır.
► always (daima) – She always listens to classical music. (O hep klasik müzik dinler.)
► usually (genellikle) – I usually go to cinema at weekends. (Genellikle haftasonları sinemaya giderim.)
► often (sık sık) – They often visit us. (Bizi sık sık ziyaret ederler.)
► sometimes (arasıra) – She sometimes writes me a letter. (Bana arasıra mektup yazar.)
► rarely (nadiren) – I rarely smoke. (Nadiren sigara içerim.)
► never (hiç, asla) – I never drink alcohol. (Hiç alkol içmem.)
► every (her) – I go fishing every Sunday. (Her pazar balık tutmaya giderim.)
Simple Present Tense Örnek Cümleler
Simple Present Tense 15 Olumlu Cümle
1) I play tennis basketball every day at school. (Hergün okulda basketbol oynarım.)
2) I learn piano with my friends. (Arkadaşlarımla piyano öğreniyorum.)
3) You speak French very well. (Çok iyi Fransızca konuşuyorsun.)
4) Some people like spending time at home. (Bazı insanlar evde vakit geçirmekten hoşlanır.)
5) He catches the train at 6 AM every morning. (Her sabah saat 6’da treni yakalar.)
6) Jack goes to gym every day. (Jack her gün spor salonuna gider.)
7) Susan loves to play piano. (Piyano çalmaya bayılır.)
8) English people always carry umbrella. (İngilizler daima şemsiye taşırlar)
9) It usually rains every day here. (Yağmur burada genelde her gün yağar.)
10) It smells very delicious in the kitchen. (Mutfaktan leziz kokular geliyor.
11) We generally sing songs all together. (Şarkılarımı genelde hep beraber söyleriz.)
12) We go to a gallery every Sunday. (Her Pazar sergievine gideriz.)
13) They drive their kids to school every day. (Çocuklarını her gün okula götürüyorlar.)
14) They work for a chemical company. (Bir kimya şirketi için çalışıyorlar.)
15) My uncles lives in a big house in New York. (Amcam New York’ta büyük bir evde yaşar.)
Simple Present Tense 15 Olumsuz Cümle
1) We don’t have dinner at five o’clock in Turkey. (Türkiye’de akşam yemeğini saat 5’te yemeyiz.)
2) John and his friends don’t go out when it is cold. (Hava soğuk olduğunda John ve arkadaşları dışarı çıkmazlar.)
3) Kind neighbours don’t listen music loudly at night. (İyi komşular gece yüksek sesle müzik dinlemezler.)
4) They don’t watch TV in the evenings. (Akşamları televizyon izlemezler.)
5) I don’t believe you. (Sana inanmıyorum.)
6) I don’t trust people who lie. (Yalan söyleyen insanlara güvenmem.)
7) You don’t know that guy, do you? (O adamı tanımıyorsun, değil mi?)
8) My family don’t let me go out at night. (Ailem gece dışarı çıkmama izin vermiyor.)
9) My friend Michael does not want to stay here anymore. (Arkadaşım Michael artık burada kalmak istemiyor.)
10) It doesn’t smell good in this part of town. (Şehrin bu bölümü iyi kokmaz.)
11) It doesn’t matter anymore. (Artık farketmez.)
12) He doesn’t like swimming in the pool. (Havuzda yüzmekten hoşlanmıyor.)
13) She doesn’t call me even when she needs my help. (Bana ihtiyacı olduğunda bile beni aramaz.)
14) She does not go to bed before 1 AM at the weekend. (Hafta sonunda gece birden önce yatmaz.)
15) Many people prefer to live in countryside in these days. (Bugünlerde birçok insan kırsal kesimde yaşamayı tercih ediyor.)
Simple Present Tense 15 Soru Cümlesi
1) Do you believe what he says? (Söylediklerine inanıyor musun?)
2) Do you and your friends like this place? (Sen ve arkadaşların burayı seviyor musunuz?)
3) Does your father still work in the same company? (Baban hala aynı şirkette mi çalışıyor?)
4) Do you swim in the summer? (Yazın yüzer misin?
5) Do you often go to the cinema? (Sinemeya sık gider misin?)
6) Do people in Turkey work at weekends? (Türkiye’deki insanlar haftasonunda çalışır mı?)
7) Do students in Turkey have to wear school uniform? (Türkiye’deki öğrenciler okul forması giymek zorunda mı?)
8) Does John have a lot of friends at school? (John’un okulda çok arkadaşı var mı?)
9) Does your parents know where you are now? (Ailen şu anda nerede olduğunu biliyor mu?)
10) Does she eat a lot lately? (Son zamanlarda çok mu yiyor?
11) Does your father speak Spanish fluently? (Baban akıcı bir şekilde İspanyolca konuşuyor mu?)
12) Does she tidy her room every morning? (Her sabah odasını toplar mı?)
13) Do you know where this sound comes from? (Bu sesin nereden geldiğini biliyor musun?
14) Does Jane like eating out? (Jane dışarıda yemek yemeyi sever mi?)
15) Does the cake taste good? (Pastanın tadı güzel mi?)