Almanca Akşam Yemeği

Bugünkü yazımızda sizlere Almanca akşam yemeği ile ilgili bilgiler vereceğiz. Alman kültüründe akşam yemeği (das Abendessen veya das Abendbrot), günün önemli öğünlerinden biridir. Geleneksel olarak hafif bir yemek olan akşam öğünü, genellikle ekmek, soğuk et, peynir ve salata gibi yiyeceklerden oluşur. Bu yazımızda, akşam yemeği ile ilgili temel Almanca kelimeler, deyimler ve günlük hayatta kullanabileceğiniz örnek cümleler yer alacaktır.

Akşam yemeği saati Almanya’da genellikle 18:00-19:00 arasındadır ve aile üyelerinin bir araya gelip günün yorgunluğunu attığı, sohbet ettiği önemli bir sosyal aktivitedir. Yazımızda yer alan kelime ve ifadeler, Almanya’da akşam yemeği kültürünü daha iyi anlamanıza ve bu konuda kendinizi Almanca ifade edebilmenize yardımcı olacaktır.

Haydi şimdi akşam yemeği ile ilgili temel Almanca kelime ve ifadeleri öğrenmeye başlayalım…

Almanca Akşam Yemeği Terimleri

  • Guten Appetit! – “Afiyet olsun!” demek için kullanılır.
  • Mahlzeit! – Yemek zamanını belirtmek için günün herhangi bir saatinde kullanılabilen bir ifadedir, ama genellikle yemek öncesi söylenir.
  • Beilagen – Yemeklerle birlikte servis edilen garnitür veya yan ürünleri ifade eder. Örneğin, patates, salatalar veya ekmek gibi.
  • Hauptgericht – Ana yemek için kullanılan terimdir.
  • Nachspeise veya Dessert – Tatlı ya da akşam yemeğinin sonunda servis edilen tatlı yemekler için kullanılır.

Almanca Akşam Yemeği ile İlgili Kelimeler

KelimelerTürkçe
 heute Nachtbu gece
 gast, dermisafir
 bewirtenağırlamak
 bedienenservis yapmak
 der Nachtischtatlı
 vorbereitenhazırlamak
 appetitlichiştah açıcı
 das Salztuz
 die KöchinAhçı kadın
 die KücheMutfak
 schadenZarar vermek
DeyimlerTürkçe
 den Tisch deckenmasayı kurmak
 es freut mich, dass es euch gut schmeckt.Lezzetli bulduğunuza sevindim.
 Feinschmecker, der satt seindoymak, tok olmak
 Um Gottes Willen!Allah aşkına!
 gut schmeckenlezzetli olmak
Almanca Akşam Yemeği

Almanca Akşam Yemeği ile İlgili Cümleler

DeyimlerTürkçe
Frau Bertina: Das Essen ist fertig. Bitte, Betty, setz dich neben Alex! Judy, setz dich neben Betty! Harry und Robert setzt euch bitte neben mich!Yemek hazır. Lütfen, Alex’un yanına otur, Betty. Judy, sen Betty’nin yanına otur. Harry ve Robert, sizler benim yanıma oturun lütfen.
Angela bedient: Nudelsuppe, Hühnchen mit Bratkartoffeln, Erbsen, Reis und Apfelkuchen als Nachtisch.Angela servis yapar; şehriye çorbası, kızarmış patatesli piliç, bezelye, pilav ve tatlı olarak elmalı turta.
Betty: Du hast den Tisch sehr hübsch vorbereitet, Angela.Masayı çok güzel hazırlamışsın, Angela.
Robert: Ja, die Speisen sehen sehr appetitlich aus.Evet, yiyecekler çok iştah açıcı görünüyorlar.
 
Betty: Du musst beim Essen aufpassen, Robert. Sonst wirtst du wieder Magenschmerzen bekommen.Yediklerine dikkat etmelisin Robert. Yoksa yine mide rahatsızlığı çekersin.
Robert: O, um Gottes Willen! Sag mir nicht, was ich tun soll. Kannst du mir das Brot reichen Angela?Of! Allah aşkına, bana ne yapacağımı söyleme! Ekmeği uzatır mısın? Angela.
Angela: Ja, naturlich.Evet, tabii.
Judy: Harry, gib mir, bitte, das Salz!Lütfen bana tuzu uzatıver Harry.
Harry: Bitte schön.Buyur
Robert: Alex, reich mir, bitte, den Salat!Lütfen bana salatayı uzatıver Alex.
Angela: Harry, kann ich dir noch etwas Hühnchen geben?Harry, sana biraz daha piliç verebilir miyim?
Harry: Ja, bitte. Das Essen ist ausgezeichnet. Du bist eine gute Köchin, Angela.Evet lütfen. Yemekler fevkalade. Sen iyi bir ahçısın. Angela.
Angela: O, danke schön. Es freut mich, dass es euch gut schmeckt.O, teşekkür ederim. Lezettli bulduğunuza sevindim.
Angela: Judy, möchtest du noch etwas Huhn oder Gemüse.Judy, biraz daha piliç veya sevze ister misin?
Judy: Nein, danke. Ich bin satt.Hayır teşekkür ederim. Karnım doydu.
Angela: Du hast sehr wenig gegessen.Çok az yedin
Judy: Ich esse nie soviel.Ben çok fazla yiyemem.
Angela:Betty, kann ich dir noch etwas Reis geben?Betty, sana biraz daha pilav verebilir miyim?
Betty: Nein, danke, ich kann nichts mehr essen.Hayır, teşekkür ederim, artık yiyemem.
Alex: Und du, Robert?Ya sen, Robert?
Robert: Ich möchte eine ganz kleine Portion Huhn mit Bratkartofelln haben, bitte.Ben çok ufak bir parça tavuk ve biraz kızarmış patates isteyeceğim lütfen.
Angela Bertina geht in die Küche und bringt den Apfelkuchen.Angela Bertina mutfağa gider ve elmalı turtayı getirir.
Betty: Ist dieser Apfelkuchen hausgemacht?Bu elmalı turta ev yapımı mı?
Angela: Ja, mein Schatz, gefällt er dir?Evet canım beğendin mi?
Judy: Ja, er schmeckt sehr gut.Evet çok lezzetli.
Angela: Nimm noch ein Stück, Judy.Bir parça daha al, Judy.
Judy: Nein, danke schön.Hayır teşekkür ederim.
Angela: Ein kleines Stück wird dir nicht schaden.Ufak bir parça sana vermez.
Alex: Wie trinkst du deinen Kaffe, Betty? Einfach oder mit Milch?Betty, kahveni nasıl içersin? Sade mi? sütlü mü?
Betty: Ich trinke ihn ohne Milch.Reich mir, bitte den Zucker, JudyBen sütsüz içerim. Judy, lütfen bana şekeri uzatıver.

Diğer Örnek Cümleler:

  1. Wir haben heute Abend Gäste, deshalb koche ich ein besonderes Abendessen.
    (Bu akşam misafirlerimiz var, bu yüzden özel bir akşam yemeği yapıyorum.)
  2. Könntest du bitte das Salz reichen? Das Hauptgericht könnte etwas mehr Würze vertragen.
    (Lütfen tuzu uzatabilir misin? Ana yemek biraz daha baharatlanabilir.)
  3. Zum Abendessen gibt es heute Bratkartoffeln mit Schnitzel und danach ein leckeres Dessert.
    (Akşam yemeği için bugün patates kızartması ve şnitzel var, ardından lezzetli bir tatlı.)
  4. Hast du schon entschieden, was du als Beilage zum Steak nehmen wirst?
    (Steak için yanında ne alacağına karar verdin mi?)
  5. Ich bin satt und zufrieden. Das war ein wunderbares Abendessen.
    (Tok ve memnunum. Bu harika bir akşam yemeği oldu.)

Almanca akşam yemeği ile ilgili çeşitli kelime, diyalog, cümle ve kalıpları verdiğimiz bu yazımızdaki ifadeleri ezberleyerek günlük yaşamda rahatlıkla kullanabilirsiniz. Benzer bir yazımız olan Almanca Yemek Tarifi ve “Almanca Günlük Konuşma Kalıpları ve Okunuşları” yazımıza da göz atmanızda fayda var.