Almanca Şart Cümleleri: Dil bilgisinde, cümlelerde bir şartın gerçekleşmesine veya gerçekleşmemesine bağlı olarak belirli sonuçların ortaya çıkmasını ifade etmek için şart cümleleri kullanılır. Şart cümleleri, “Eğer…ise”, “Şayet…olsa”, “Yoksa…değilse” gibi bağlaçlarla başlayabilir. Bu tür cümlelerde şartın gerçekleşme derecesine veya olasılığına bağlı olarak farklı zaman ve kip yapıları kullanılabilir.
Şart cümleleri iki kısımdan oluşur: koşul ve sonuç. Koşul kısmı, gerçekleşmesi halinde sonucun ortaya çıkacağı şartı belirtir. Örneğin, “Eğer yarın hava güzel olursa, pikniğe gideceğiz.” cümlesinde “yarın hava güzel olursa” koşulunu, “pikniğe gideceğiz” ise sonucu ifade eder.
Almanca Şart Cümleleri İçindekiler:
1. Almanca Şart Cümleleri Giriş
2. Almanca Şart Cümleleri Nasıl Kurulur?
3. Almanca Şart Cümleleri Örnek Cümleler
Almanca Şart Cümleleri, kurulan temel cümlede gerçekleşmesi beklenen olayın yan cümlede belirtilen şarta bağlı olarak gerçekleşeceğini ifade eden cümlelerdir. Bu cümleler “falls”, “wenn” veya “sofern” şart bildiren sözcükler kullanılarak kurulur. Ayrıca bu tür cümlelerde soru sorulmak istendiği zaman “Unter welcher Bedingung?” Hangi şartlar altında? Ve “Wann?” Ne zaman? Soru kalıplarının kullanıldığı görülmektedir.
Almancada şart bildiren sözcükler ve anlamları:
Almanca Şart Bağlaçları | Türkçesi |
wenn | -dığında / eğer |
sofern | -dığı sürece |
falls | şayet / eğer |
Almanca Şart Cümleleri Nasıl Kurulur?
Şart cümlelerinin kurulası ile ilgili dikkat edilmesi gereken detaylar bağlaçlar konusu ile aynı özelliklere sahip olduğu için tekrar etme gereği duymuyoruz. Örneklerle ifade etmeye çalışacağız.
Ana Cümlenin Başta Olduğu Durumlar
Ich kann nicht sehen, wenn ich keine Brille trage. / Gözlük takmadığımda göremiyorum.
Yan Cümlenin Başta Olduğu Durumlar
Falls es regnet, einen ich Regenschirm kaufen. / Yağmur yağarsa, şemsiye alacağım.
Gerçekleşebilecek Şartlı Cümleler
Gerçek olma ihtimali yüksek olan olaylar ile ilgili cümlelerde kullanılır. Her iki cümlenin de şimdiki zamanda çekimlendiği görülür.
Ich trage eine Sonnenbrille, wenn es sonnig ist. / Güneş açtığında güneş gözlüğü takıyorum.
Gerçekleşemeyecek Şartlı Cümleler
Bu tür şart cümlelerin de ise hem şimdiki zaman hem de geçmiş zaman kullanılabilir.
Şimdiki Zaman
Şu anda gerçek olma imkanı olmayan bir durum ifade edilirken kullanılır. Hem temel cümle hem de yan cümle kurulurken Konjunktiv II çekimi kullanılır.
Wenn es Param ist, werde ich es tun. / Param olsa alırım. (Param olmadığı için alamam)
Geçmiş Zaman
Bu cümlede ise geçmişte gerçek olma imkanı bulamamış durumlar ifade edilir. Yine hem temel cümle hem de yan cümle kurulurken Konjunktiv II çekimi kullanılır.
Wenn ich dich liebte, würde ich dich heiraten. / Çok sevmiş olsaydım, seninle evlenirdim.
Almanca Şart Cümleleri Örnek Cümleler
- Wenn es regnet, bleibe ich zu Hause. (Yağmur yağarsa evde kalırım.)
- Falls du Zeit hast, kommst du heute Abend vorbei? (Vaktin varsa akşam uğrar mısın?)
- Wenn ich heute früh aufstehe, gehe ich laufen. (Bugün sabah erken kalkarsam koşuya giderim.)
- Wenn ich das gewusst hätte, wäre ich nicht hingegangen. (Bunun farkında olsaydım gitmezdim.)
- Wenn es dir nichts ausmacht, können wir später darüber sprechen. (Sana bir sakıncası yoksa daha sonra ondan bahsedebiliriz.)
- Wenn ich viel Geld hätte, würde ich um die Welt reisen. (Eğer çok para sahibi olsaydım dünya turuna çıkardım.)
- Wenn du mir nicht glaubst, frag doch jemand anderen. (Bana inanmıyorsan başka birine sor.)
- Wenn ich eine gute Note bekomme, gehe ich mit Freunden feiern. (İyi bir not alırsam arkadaşlarımla kutlamaya çıkarım.)
- Wenn es warm ist, trage ich gerne kurze Kleidung. (Hava sıcak olduğunda kısa giysiler giymeyi severim.)
- Falls du mich brauchst, bin ich immer für dich da. (Beni ihtiyacın olursa her zaman yanındayım.)
- Wenn ich müde bin, schlafe ich sofort ein. (Yorgun olduğumda hemen uyurum.)
- Wenn du noch Zeit hast, könnten wir zusammen ins Kino gehen. (Eğer vaktin varsa birlikte sinemaya gidebiliriz.)
- Wenn ich in Deutschland bin, spreche ich immer Deutsch. (Almanya’da olduğumda her zaman Almanca konuşurum.)
- Wenn du früher gekommen wärst, hätten wir noch Zeit gehabt. (Daha erken gelseydin hala zamanımız olurdu.)
- Wenn es schneit, gehe ich gerne Schlittenfahren. (Kar yağdığında kızakla kaymaya gitmeyi severim.)
- Falls wir uns verpassen sollten, rufen wir uns einfach an. (Birbirimizi kaçırırsak, birbirimizi ararız.)
- Wenn ich ein Haustier hätte, wäre es wahrscheinlich ein Hund. (Eğer bir evcil hayvanım olsa, muhtemelen bir köpek olurdu.)
- Wenn du Fragen hast, stehe ich dir gerne zur Verfügung. (Soruların varsa yardımcı olmaktan mutluluk duyarım.)
- Wenn ich die Wahl hätte, würde ich immer den Zug nehmen. (Seçme şansım olsa her zaman treni tercih ederim.)
- Wenn ich traurig bin, höre ich gerne Musik. (Üzgün olduğumda müzik dinlemeyi severim.)
İlginizi Çekebilir
3. Almanca A1 Deneme Sınavı PDF