Almanca Ayrılabilen Fiiller: “Ayrılabilen fiil” olarak bilinen “trennbare Verben” Almanca’da sıklıkla kullanılan bir fiil türüdür. Bu tür fiiller, öneklerinin (Vorsilbe) yanında veya ayrılmış şekilde kullanılabilen fiillerdir. Bu önekler, fiilin anlamını değiştirse de, fiil kökü aynı kalır. Örneğin:
- aufstehen (kalkmak)
- umsteigen (aktarma yapmak)
- einladen (davet etmek)
- abholen (almak, gidip getirmek)
Bu fiillerin cümle içinde doğru şekilde kullanılması, Almanca dilbilgisi açısından önemlidir. Almanca ayrılabilen fiiller konusunda ilgili tanımlarımızı yaptıktan sonra içindekiler bölümümüz ve ardından da Almanca ayrılabilen fiiller konumuza geçiş yapabiliriz.
Ayrılabilen Fiillerin Tanımı
Ayrılabilen fiiller, Almanca dilinde önemli bir gramer konusudur ve fiilin ön ekinin cümledeki konumuna göre ayrılabilen bir yapıya sahiptir. Bu fiiller, belirli bir ön ek (Präfix) ile ana fiilin (Stamm) birleşiminden oluşur. İşte ayrılabilen fiillerin tanımı ve özellikleri:
- Ayrılabilen Fiiller Nedir? Ayrılabilen fiiller, Almanca’da belirli bir ön ek ile başlayan ve bu ön ekin cümledeki konumuna göre ana fiilden ayrılabilen fiillerdir. Bu fiiller, cümlenin yapısına göre farklı şekillerde kullanılabilir.
- Ayrılabilen Fiillerin Yapısı ve Özellikleri
- Ön Ek (Präfix): Ayrılabilen fiillerin ön ekleri, cümlenin sonunda yer alır. Örneğin, “aufstehen” (kalkmak) fiilinde “auf” ön eki, cümlede ayrılarak sona gelir: “Ich stehe um 7 Uhr auf.” (Saat 7’de kalkarım.)
- Ana Fiil (Stamm): Ana fiil, cümlenin çekimli kısmıdır ve özneye göre çekimlenir.
- Cümle Yapısı: Ayrılabilen fiiller, genellikle cümlenin sonunda yer alan ön ek ile birlikte kullanılır. Bu yapı, fiilin anlamını ve cümlenin genel yapısını etkiler.
- Zaman ve Kip Kullanımı: Ayrılabilen fiiller, geniş zaman (Präsens), geçmiş zaman (Präteritum ve Perfekt) ve gelecek zaman (Futur I) gibi farklı zamanlarda kullanılabilir. Her zaman kipinde ön ekin konumu değişebilir.
Ayrılabilen fiiller, Almanca dilinde sıkça kullanılır ve doğru bir şekilde anlaşılması, dilin etkin bir şekilde kullanılabilmesi için önemlidir. Bu fiillerin yapısını ve kullanımını anlamak, Almanca dil bilgisi açısından temel bir beceridir.
Almanca Ayrılabilen Fiiller ve Ayrılmayan Fiiller Arasındaki Farklar
Ayrılabilen ve ayrılmayan fiiller, Almanca dilinde farklı yapısal özelliklere sahip iki fiil grubudur. Bu iki grup arasındaki farkları anlamak, Almanca dil bilgisi açısından önemlidir. İşte bu farkların detaylı bir incelemesi:
- Ayrılabilen Fiiller ile Ayrılmayan Fiillerin Karşılaştırılması
- Ayrılabilen Fiiller: Bu fiiller, belirli bir ön ek ile başlar ve cümlede bu ön ek, ana fiilden ayrılarak cümlenin sonunda yer alır. Örneğin, “abfahren” (hareket etmek) fiilinde “ab” ön eki ayrılır: “Der Bus fährt um 8 Uhr ab.” (Otobüs saat 8’de hareket eder.)
- Ayrılmayan Fiiller: Bu fiiller ise ön ekleri ile birlikte kalır ve cümlede ayrılmazlar. Örneğin, “verstehen” (anlamak) fiilinde “ver” ön eki ayrılmaz: “Ich verstehe dich.” (Seni anlıyorum.)
- Hangi Ön Eklerin Fiili Ayrılabilir Hale Getirdiği
- Ayrılabilen Ön Ekler: “ab-“, “an-“, “auf-“, “aus-“, “ein-“, “mit-“, “nach-“, “vor-“, “zu-“, “zurück-“, “zusammen-” gibi ön ekler, fiili ayrılabilir hale getirir. Bu ön ekler, cümlede genellikle fiilden ayrılarak sona gelir.
- Ayrılmayan Ön Ekler: “be-“, “emp-“, “ent-“, “er-“, “ge-“, “miss-“, “ver-“, “zer-” gibi ön ekler, fiili ayrılmaz hale getirir. Bu ön ekler, fiille birlikte kalır ve cümlede ayrılmaz.
Ayrılabilen ve ayrılmayan fiillerin doğru bir şekilde kullanılması, Almanca cümle yapısının anlaşılması ve doğru bir şekilde ifade edilmesi için kritik öneme sahiptir. Bu fiillerin hangi ön eklerle ayrılabilir veya ayrılmaz hale geldiğini bilmek, dilin doğru ve etkili bir şekilde kullanılmasına yardımcı olur.
Ayrılabilen Fiillerin Yapısı
Almanca ayrılabilen fiiller, Almanca dilinde belirli bir yapıya sahiptir ve bu yapı, fiilin anlamını ve cümledeki kullanımını etkiler. İşte ayrılabilen fiillerin yapısının detaylı bir incelemesi:
- Ön Ek (Präfix) ve Ana Fiil (Stamm) Yapısı
- Ön Ek (Präfix): Ayrılabilen fiiller, genellikle bir ön ek ile başlar. Bu ön ek, fiilin anlamını belirler ve cümlede genellikle fiilden ayrılarak sona gelir. Örneğin, “aufstehen” (kalkmak) fiilinde “auf” ön eki, cümlede ayrılır: “Ich stehe um 7 Uhr auf.” (Saat 7’de kalkarım.)
- Ana Fiil (Stamm): Ana fiil, cümlenin çekimli kısmıdır ve özneye göre çekimlenir. Örneğin, “stehen” fiili, “ich stehe” şeklinde çekimlenir.
- Yaygın Ayrılabilen Fiil Ön Ekleri
- “ab-” : “abfahren” (hareket etmek), “abholen” (almak)
- “an-” : “ankommen” (varmak), “anrufen” (telefon etmek)
- “auf-” : “aufstehen” (kalkmak), “aufmachen” (açmak)
- “aus-” : “ausgehen” (dışarı çıkmak), “aussehen” (görünmek)
- “ein-” : “einkaufen” (alışveriş yapmak), “einsteigen” (binmek)
- “mit-” : “mitkommen” (birlikte gelmek), “mitnehmen” (yanına almak)
- “nach-” : “nachdenken” (düşünmek), “nachfragen” (sormak)
- “vor-” : “vorstellen” (tanıtmak), “vorbereiten” (hazırlamak)
- “zu-” : “zumachen” (kapatmak), “zuhören” (dinlemek)
- “zurück-” : “zurückkommen” (geri gelmek), “zurückgeben” (geri vermek)
- “zusammen-” : “zusammenarbeiten” (birlikte çalışmak), “zusammenkommen” (bir araya gelmek)
Ayrılabilen fiillerin yapısını anlamak, bu fiillerin doğru bir şekilde kullanılmasını sağlar. Ön eklerin ve ana fiilin cümledeki konumunu bilmek, Almanca dilinde etkili iletişim kurmanın anahtarıdır.
Ayrılabilen Fiillerin Cümle İçindeki Kullanımı
Almanca ayrılabilen fiiller, Almanca cümle yapısında belirli kurallara göre kullanılır. Bu kurallar, fiilin ön ekinin cümledeki konumunu ve fiilin çekimlenmesini belirler. İşte ayrılabilen fiillerin cümle içindeki kullanımının detaylı bir incelemesi:
- Temel Cümle Yapısı: Ön Eklerin Cümledeki Konumu
- Ayrılabilen fiillerin ön ekleri, genellikle cümlenin sonunda yer alır. Örneğin, “aufstehen” (kalkmak) fiilinde “auf” ön eki ayrılır ve cümlenin sonunda kullanılır: “Ich stehe um 7 Uhr auf.” (Saat 7’de kalkarım.)
- Ayrılabilen Fiillerin Geniş Zaman (Präsens) Cümlelerinde Kullanımı
- Geniş zamanda, ayrılabilen fiilin ana fiili özneye göre çekimlenir ve ön ek cümlenin sonunda yer alır. Örneğin:
- “Ich rufe dich später an.” (Seni sonra arayacağım.)
- “Wir steigen an der nächsten Haltestelle aus.” (Bir sonraki durakta ineceğiz.)
- Geniş zamanda, ayrılabilen fiilin ana fiili özneye göre çekimlenir ve ön ek cümlenin sonunda yer alır. Örneğin:
- Örnek Cümlelerle Açıklamalar
- “abfahren” (hareket etmek): “Der Zug fährt um 9 Uhr ab.” (Tren saat 9’da hareket ediyor.)
- “anrufen” (telefon etmek): “Er ruft seine Mutter an.” (O, annesini arıyor.)
- “aufmachen” (açmak): “Bitte mach das Fenster auf.” (Lütfen pencereyi aç.)
- “einkaufen” (alışveriş yapmak): “Wir kaufen heute Abend ein.” (Bu akşam alışveriş yapacağız.)
Ayrılabilen fiillerin cümle içindeki doğru kullanımı, Almanca dilinde etkili iletişim kurmanın önemli bir parçasıdır. Fiilin ön ekinin cümledeki konumunu ve ana fiilin çekimlenmesini doğru bir şekilde anlamak, dilin doğru ve akıcı bir şekilde kullanılmasını sağlar.
Almanca Ayrılabilen Fiiller (Almanca Trennbare Verben)
- aufstehen (kalkmak): Ich stehe jeden Morgen um 6 Uhr auf.
- abnehmen (kilo vermek): Ich möchte bis zum Sommer 5 Kilo abnehmen.
- ankommen (varmak): Wann kommst du heute Abend zu Hause an?
- aussteigen (inmek): Wir müssen an der nächsten Haltestelle aussteigen.
- zurückkommen (geri gelmek): Wann kommst du aus dem Urlaub zurück?
- einschlafen (uyumak): Ich bin gestern Abend früh eingeschlafen.
- abfahren (yola çıkmak): Der Zug fährt pünktlich um 8 Uhr ab.
- anrufen (aramak): Kannst du mich bitte später anrufen?
- einkaufen (alışveriş yapmak): Ich gehe heute Nachmittag einkaufen.
- aufgeben (vazgeçmek): Gib niemals auf, wenn du ein Ziel hast.
- anfangen (başlamak): Wir fangen morgen mit unserem Projekt an.
- ausgehen (dışarı çıkmak): Möchtest du heute Abend mit mir ausgehen?
- zurückgeben (geri vermek): Ich muss die Bücher morgen in die Bibliothek zurückgeben.
- einsteigen (binmek): Bitte steigen Sie in den Bus ein.
- absagen (iptal etmek): Ich muss unser Treffen leider absagen.
- anhalten (durmak): Der Bus hält an der nächsten Haltestelle.
- ausziehen (çıkarmak): Ich ziehe meine Schuhe aus, wenn ich nach Hause komme.
- zurückkehren (geri dönmek): Wann kehrst du aus deinem Urlaub zurück?
- einladen (davet etmek): Ich lade dich zu meiner Party am Wochenende ein.
- abholen (almak, karşılamak): Kannst du mich bitte vom Flughafen abholen?
- ansehen (bakmak): Ich sehe mir gerne Filme auf Netflix an.
- ausleihen (ödünç almak): Kann ich das Buch für ein paar Tage ausleihen?
- zurücktreten (geri çekilmek): Der Politiker tritt von seinem Amt zurück.
- eintreten (girmek): Bitte treten Sie ein.
- abschließen (kapatmak, kilitlemek): Ich schließe immer die Tür ab, wenn ich das Haus verlasse.
- anwenden (uygulamak): Wir müssen diese Methode in der Praxis anwenden.
- ausschalten (kapatmak): Bitte schalte das Licht aus, wenn du gehst.
- zurückweisen (geri çevirmek): Der Antrag wurde vom Unternehmen zurückgewiesen.
- einrichten (döşemek, kurmak): Wir müssen das Zimmer noch einrichten.
- abwarten (beklemek): Lass uns abwarten, was passieren wird.
Diğer Almanca Ayrılabilen Fiiller
MITKOMMEN: Birlikte gelmek
ich komme mit:bende geliyorum(seninle)
Kommst du mit?sende geliyormusun?(benimle/bizimle)
ABSCHREIBEN:biryerden yazmak,kopyalamak
ich schreibe den text ab:texti yaziyorum(biryerden bakarak)
ABFAHREN:hareket etmek
Wann fährt der Zug ab? tren ne zaman hareket ediyor?
HINGEHEN:oraya gitmek
es gibt ein Party.Wir gehen hin:party var.biz oraya gidiyoruz
HERSCHAUEN:buraya bakmak
Ist das mein Buch?Schau mal her:bu benim kitabimmi?Buraya baksana
MITNEHMEN: yanina almak
Nimm dein Regenschirm mit:semsiyenide al(yanina)
ANKOMMEN:varmak
Wann kommt der Zug an?Tren ne zaman variyor?
LOSGEHEN:gitmek,ortadan kaybolmak
Wir gehen los!Hadi gidiyoruz!
HERKOMMEN:buraya gelmek
Komm sofort her! Cabuk buraya gel!
NRUFEN:telefonla aramak
ich rufe meine Tante an:Teyzemi ariyorum
Ruf mich an:Beni ara
ANFANGEN:baslamak
Wann fängt der Unterricht an?:ders ne zaman basliyor?
AUFGEBEN:pes etmek
ich gebe auf:pes ediyorum
AUFHÖREN:dinmek ,bitmek
Das Regen hört auf:yagmur dindi
hör auf! yeter,bitir
AUSSTEIGEN:birseyden inmek
Ich steige hier aus:burada iniyorum
EINSTEIGEN:binmek
Ich steige hier ein:burada biniyorum
REINKOMMEN:iceri girmek
Kommen Sie bitte rein!:iceri gelin lütfen
RAUSWERFEN:disari atmak
Ich werfe die schüler raus:ögrencileri disari atiyorum
VORSCHLAGEN:önermek
Was schlägst du vor?:ne öneriyorsun?
ZUHÖREN:dinlemek
Hören Sie mir zu!Beni dinleyiniz!
WEGLAUFEN:bir yerden bir yere uzaklasmak
Laufen Sie nicht zu weit weg:Cok uzaga gitmeyin/uzaklasmayin
AUFWACHEN:uyanmak
ich wache um 6 Uhr auf:ben saat 6 da uyaniyorum
AUFSTEHEN:kalkmak
ich stehe um 7 Uhr auf:saat 7de uyaniyorum
Almanca Ayrılabilen Fiiller Örnek Cümleler
- Ich werde morgen früh aufstehen, um den Sonnenaufgang zu sehen.
(Türkçe: Yarın sabah güneşi görmek için kalkacağım.) - Sie müssen vor dem Flug einchecken.
(Türkçe: Uçuş öncesinde check-in yapmalısınız.) - Kannst du mir bitte helfen, das Buch zusammenzulegen?
(Türkçe: Lütfen bana yardım eder misin, kitabı birleştirmekte?) - Wir haben beschlossen, das Projekt nicht fortzusetzen.
(Türkçe: Proje devam ettirmeme kararı aldık.) - Der Bus wird in fünf Minuten abfahren, wir müssen uns beeilen.
(Türkçe: Otobüs beş dakika içinde hareket edecek, acele etmemiz gerekiyor.) - Nach der Arbeit werde ich ins Fitnessstudio gehen.
(Türkçe: İşten sonra spor salonuna gideceğim.) - Ich werde das Spiel mitverfolgen, aber nicht im Stadion.
(Türkçe: Oyunu takip edeceğim, ama stadyumda değil.) - Der Schüler muss für die Prüfung nachdenken.
(Türkçe: Öğrenci, sınav için düşünmek zorunda.) - Wenn du möchtest, kannst du heute Abend vorbeikommen.
(Türkçe: İstersen bu akşam uğrayabilirsin.) - Wir haben beschlossen, unsere Zusammenarbeit fortzusetzen.
(Türkçe: İşbirliğimizi devam ettirmeye karar verdik.) - Nach dem Konzert werden wir alle zusammen weggehen.
(Türkçe: Konserden sonra hep birlikte ayrılacağız.) - Der Hund wird nicht zurückkommen, weil er die Tür offen gelassen hat.
(Türkçe: Köpek geri dönmeyecek, çünkü kapıyı açık bıraktı.) - Er hat beschlossen, von seinem Amt als CEO zurückzutreten.
(Türkçe: CEO olarakki görevinden istifa etmeye karar verdi.) - Sie wird eine Weile wegbleiben, um sich zu erholen.
(Türkçe: Kendini toparlamak için bir süre uzak kalacak.) - Der Zug wird gleich anfahren, wir müssen schnell einsteigen.
(Türkçe: Tren yakında hareket edecek, hızlıca binmemiz gerekiyor.) - Kannst du bitte das Fenster zumachen? Es ist kalt draußen.
(Türkçe: Lütfen pencereyi kapatır mısın? Dışarısı soğuk.) - Ich werde später mitkommen, ich muss noch ein paar Dinge erledigen.
(Türkçe: Daha sonra katılacağım, hala birkaç işim var.) - Sie wird heute Abend ihrem Sohn beim Spielen zuschauen.
(Türkçe: Bu akşam oğlu oynarken izleyecek.) - Er ist gestern in die Stadt hineingefahren, um ein paar Dinge zu erledigen.
(Türkçe: Dün şehre girerek, birkaç işi halletmek için.) - Nach dem Abendessen werde ich das Geschirr abwaschen.
(Türkçe: Akşam yemeğinden sonra bulaşıkları yıkayacağım.)