Almanca Şart Cümleleri: Dil bilgisinde, cümlelerde bir şartın gerçekleşmesine veya gerçekleşmemesine bağlı olarak belirli sonuçların ortaya çıkmasını ifade etmek için şart cümleleri kullanılır. Şart cümleleri, “Eğer…ise”, “Şayet…olsa”, “Yoksa…değilse” gibi bağlaçlarla başlayabilir. Bu tür cümlelerde şartın gerçekleşme derecesine veya olasılığına bağlı olarak farklı zaman ve kip yapıları kullanılabilir.
Şart cümleleri iki kısımdan oluşur: koşul ve sonuç. Koşul kısmı, gerçekleşmesi halinde sonucun ortaya çıkacağı şartı belirtir. Örneğin, “Eğer yarın hava güzel olursa, pikniğe gideceğiz.” cümlesinde “yarın hava güzel olursa” koşulunu, “pikniğe gideceğiz” ise sonucu ifade eder.
Almancada Şart Bildiren İfadeler
Almancada şart bildiren ifadeler, bir koşulun gerçekleşmesi durumunda ortaya çıkacak sonucu ifade etmek için kullanılır. Bu tür ifadeler genellikle “wenn” (eğer) bağlacı ile kurulan yan cümleler ve ana cümlelerden oluşur. İşte Almancada sıkça kullanılan şart bildiren ifadeler ve örnekler:
1. “Wenn” (Eğer) ile Kurulan Gerçek Koşullar (Reale Konditionalsätze):
Bu tür koşullarda, koşulun gerçekleşmesi muhtemeldir veya gerçektir.
- Şimdiki Zaman (Präsens):
- Wenn es regnet, bleibe ich zu Hause. (Eğer yağmur yağarsa, evde kalırım.)
- Wenn du Zeit hast, kannst du mich besuchen. (Eğer zamanın varsa, beni ziyaret edebilirsin.)
- Geçmiş Zaman (Perfekt/Präteritum):
- Wenn er das gesagt hat, muss es stimmen. (Eğer bunu söylediyse, doğru olmalı.)
- Wenn du mich angerufen hättest, wäre ich gekommen. (Eğer beni arasaydın, gelirdim.) (Bu örnek aynı zamanda gerçekleşmemiş bir koşulu ifade eder, bkz. İrreal Koşullar)
2. “Wenn” ile Kurulan İrreal Koşullar (Irreale Konditionalsätze):
Bu tür koşullarda, koşulun gerçekleşmesi mümkün değildir veya gerçekleşmemiştir. Genellikle “Konjunktiv II” (Dilek Kipi II) kullanılır.
- Şimdiki Zaman için İrreal Koşul:
- “Konjunktiv II” ve “würde + mastar” kullanılır.
- Wenn ich Zeit hätte, würde ich dich besuchen. (Eğer zamanım olsaydı, seni ziyaret ederdim.) (Ama zamanım yok.)
- Wenn ich reich wäre, würde ich ein großes Haus kaufen. (Eğer zengin olsaydım, büyük bir ev alırdım.) (Ama zengin değilim.)
- Geçmiş Zaman için İrreal Koşul:
- “Konjunktiv II” ve “hätten/wären + Partizip II” kullanılır.
- Wenn ich Zeit gehabt hätte, hätte ich dich besucht. (Eğer zamanım olsaydı, seni ziyaret etmiş olurdum.) (Ama zamanım yoktu ve ziyaret etmedim.)
- Wenn du mich angerufen hättest, wäre ich gekommen. (Eğer beni arasaydın, gelirdim.) (Ama aramadın ve gelmedim.)
3. “Falls” (Eğer/Şayet) Bağlacı:
“Wenn” gibi benzer bir anlam taşır ve genellikle gerçek koşulları ifade eder.
- Falls es regnet, nehme ich einen Regenschirm mit. (Eğer yağmur yağarsa, bir şemsiye alırım.)
4. “Sofern” (Eğer/Şu şartla ki) Bağlacı:
Daha resmi bir tonda kullanılır ve bir şartın yerine getirilmesi durumunda bir şeyin gerçekleşeceğini ifade eder.
- Sofern du die Prüfung bestehst, bekommst du das Diplom. (Eğer sınavı geçersen, diplomayı alırsın.)
5. “Angenommen” (Varsayalım ki) İfadesi:
Bir varsayımı ifade eder ve genellikle bir düşünce deneyi başlatmak için kullanılır.
- Angenommen, du gewinnst im Lotto, was würdest du tun? (Varsayalım ki lotoyu kazandın, ne yapardın?)
Almanca Şart Cümleleri Özet Tablo:
| Bağlaç/ İfade | Anlamı | Koşul Türü | Örnek |
|---|---|---|---|
| wenn | eğer | Gerçek/İrreal | Wenn es regnet, bleibe ich zu Hause. / Wenn ich Zeit hätte, würde ich dich besuchen. |
| falls | eğer/şayet | Gerçek | Falls es regnet, nehme ich einen Regenschirm mit. |
| sofern | eğer/şu şartla | Gerçek | Sofern du die Prüfung bestehst, bekommst du das Diplom. |
| angenommen | varsayalım ki | Varsayım | Angenommen, du gewinnst im Lotto, was würdest du tun? |
Bu ifadeler, Almancada şartlı cümleler kurmak ve farklı koşulları ifade etmek için temel araçlardır. Özellikle “wenn” ile kurulan gerçek ve irreal koşulları iyi anlamak, Almanca dilbilgisini daha iyi kavramanıza yardımcı olacaktır.
Almanca Şart Cümleleri Nasıl Kurulur?
Almanca şart cümleleri, belirli koşullar altında gerçekleşen veya gerçekleşmeyen olayları ifade etmek için kullanılır. İki tür şart cümlesi vardır: gerçekçi (gerçekleşebilir) ve gerçekdışı (gerçekleşmesi pek mümkün olmayan veya olmayacak olan).
Gerçekçi Şart Cümleleri (Realis) Bu cümlelerde koşulun gerçekleşme olasılığı bulunur.
Yapısı: Koşul (Wenn veya Falls) + şart cümlesi (Present Tense) + sonuç cümlesi (Future Tense veya Present Tense)
Örnek: Wenn es regnet, bleibe ich zu Hause. (Yağmur yağarsa, evde kalacağım.)
Gerçekdışı Şart Cümleleri (Irrealis) Bu cümlelerde koşul gerçekleşme olasılığı düşük veya imkansızdır.
A. Şu anki durumun aksine olası bir durumu ifade eden koşullar:
Yapısı: Koşul (Wenn veya Falls) + şart cümlesi (Simple Past) + sonuç cümlesi (Conditional – würde + infinitive)
Örnek: Wenn ich mehr Zeit hätte, würde ich mehr Bücher lesen. (Daha fazla zamanım olsaydı, daha çok kitap okurdum.)
B. Geçmişte gerçekleşmemiş olası durumları ifade eden koşullar:
Yapısı: Koşul (Wenn veya Falls) + şart cümlesi (Past Perfect) + sonuç cümlesi (Conditional II – would have + Past Participle)
Örnek: Wenn ich Geld gehabt hätte, hätte ich ein Auto gekauft. (Eğer param olsaydı, bir araba satın almış olurdum.)
Almanca şart cümleleri, belirli koşullar altında hangi sonuçların olabileceğini veya olamayacağını açıklamak için kullanılır. Bu yapılarda “wenn” (eğer) veya “falls” (eğer) genellikle şartı belirtmek için kullanılır.
Almanca Şart Cümleleri Örnek Cümleler
- Wenn es regnet, bleibe ich zu Hause. (Yağmur yağarsa evde kalırım.)
- Falls du Zeit hast, kommst du heute Abend vorbei? (Vaktin varsa akşam uğrar mısın?)
- Wenn ich heute früh aufstehe, gehe ich laufen. (Bugün sabah erken kalkarsam koşuya giderim.)
- Wenn ich das gewusst hätte, wäre ich nicht hingegangen. (Bunun farkında olsaydım gitmezdim.)
- Wenn es dir nichts ausmacht, können wir später darüber sprechen. (Sana bir sakıncası yoksa daha sonra ondan bahsedebiliriz.)
- Wenn ich viel Geld hätte, würde ich um die Welt reisen. (Eğer çok para sahibi olsaydım dünya turuna çıkardım.)
- Wenn du mir nicht glaubst, frag doch jemand anderen. (Bana inanmıyorsan başka birine sor.)
- Wenn ich eine gute Note bekomme, gehe ich mit Freunden feiern. (İyi bir not alırsam arkadaşlarımla kutlamaya çıkarım.)
- Wenn es warm ist, trage ich gerne kurze Kleidung. (Hava sıcak olduğunda kısa giysiler giymeyi severim.)
- Falls du mich brauchst, bin ich immer für dich da. (Beni ihtiyacın olursa her zaman yanındayım.)
- Wenn ich müde bin, schlafe ich sofort ein. (Yorgun olduğumda hemen uyurum.)
- Wenn du noch Zeit hast, könnten wir zusammen ins Kino gehen. (Eğer vaktin varsa birlikte sinemaya gidebiliriz.)
- Wenn ich in Deutschland bin, spreche ich immer Deutsch. (Almanya’da olduğumda her zaman Almanca konuşurum.)
- Wenn du früher gekommen wärst, hätten wir noch Zeit gehabt. (Daha erken gelseydin hala zamanımız olurdu.)
- Wenn es schneit, gehe ich gerne Schlittenfahren. (Kar yağdığında kızakla kaymaya gitmeyi severim.)
- Falls wir uns verpassen sollten, rufen wir uns einfach an. (Birbirimizi kaçırırsak, birbirimizi ararız.)
- Wenn ich ein Haustier hätte, wäre es wahrscheinlich ein Hund. (Eğer bir evcil hayvanım olsa, muhtemelen bir köpek olurdu.)
- Wenn du Fragen hast, stehe ich dir gerne zur Verfügung. (Soruların varsa yardımcı olmaktan mutluluk duyarım.)
- Wenn ich die Wahl hätte, würde ich immer den Zug nehmen. (Seçme şansım olsa her zaman treni tercih ederim.)
- Wenn ich traurig bin, höre ich gerne Musik. (Üzgün olduğumda müzik dinlemeyi severim.)